Kastamonu Üniversitesi | Geleceğini İnşa Edeceğin Üniversite

BASINDA BİZ

Doğumunun 140. Yılında Ömer Seyfettin Paneli ve Ömer Seyfettin Kitaplar Sergisi" gerçekleştirildi. Etkinlik Açıksöz gazetesinde yer aldı.

Kastamonu Üniversitesi, 140. yaşında Ömer Seyfettin’i andı

Kastamonu Üniversitesi (KÜ) Kültür Sanat Uygulama ve Araştırma Merkezinin, KÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı ile birlikte düzenledikleri “Doğumunun 140. Yılında Ömer Seyfettin Paneli ve Ömer Seyfettin Kitapları Sergisi” etkinliği öğrenci ve öğretim elemanlarının katılımıyla üniversitenin Merkez Kütüphanesinde gerçekleştirildi.

Abdulillah AltunAbdulillah Altun

 

Doç. Dr. Zeki Gürel’in yöneticiliğini yaptığı panelde; Doç. Dr. Tuba Dalar, “Ömer Seyfettin ve Yeni Lisan Hareketi” konusunu anlatırken Türklerde dil konusundaki çalışmaların tarihçesine örneklerle temas edip tarihçesini verdikten sonra Ömer Seyfettin, Ali Canip ve Ziya Gökalp’in başlattıkları “Yeni Lisan” hareketinin önemini ve ne anlama geldiğini ortaya koydu.  Doç. Dr. Onur Hasdedeoğlu “Ömer Seyfettin ve Balkanlar” konusunu; Ömer Seyfettin’in Balkanlarda asker ve dergi çıkartmak amacıyla bulunduğunu hatta Balkanlarda esir edildiğini, buradaki gördüklerinden ve intibalarından hareketle yazdığı hikâyeleri üzerinden örnekler vererek konusunu anlattı.

Kastamonu Üniversitesi, 140. yaşında Ömer Seyfettin’i andı

Kastamonu Üniversitesi Kültür Sanat Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Zeki Gürel de “Ömer Seyfettin Üzerine Yorumlar” başlıklı konuşmasında; Ömer Seyfettin’in yaşadığı dönemin (1884-1920) Osmanlının zor zamanları olduğunu ve bu zaman diliminde “Üç Tarz-ı Siyaset” Osmanlıcılık-İslâmcılık-Türkçülük akımları içerisinde Türkçülük fikir akımını benimsemesini gerekçeleriyle anlattı. Millî Edebiyatı kuran, Çanakkale Zaferini kazanan ve Cumhuriyeti kuran fikrin de bu olduğuna vurgu yaptı. Ömer Seyfettin ve arkadaşlarının Türkçülüğünün dinsizlik demek olmadığını, bunların insanlığı yaşatmak için; millet sevgisi, vatan sevgisi, din ve dil sevgisi konusunda ısrarcı olduklarını bu ısrarlarını da yazdıkları eserlerde işlediklerini örnekleriyle anlattı. Gürel, Ömer Seyfettin’in 36 yılık kısa ömrüne pek çok eser sığdırmasına da dikkatleri çekerken; “Ömer Seyfettin’in eserlerini külliyat halinde okumak gerek” dedi.

Kastamonu Üniversitesi, 140. yaşında Ömer Seyfettin’i andı

 

Doç. Dr.Zeki Gürel’in, Ömer Seyfettin’in eserleri üzerinden bugüne dair çıkarımları ise şunlardı: “Ömer Seyfeddin, aramızdan ayrılalı tam 104 yıl oldu ama o, yazdıklarıyla hâlâ bugünün insanına mesajlar vermeyi, bir şeyler söylemeyi sürdürüyor. Çünkü onun yaşadığı ve ürettiği dönem bir devletin yıkılıp bir başka devletin aynı tarihî kökler üzerinde yeniden kurulduğu sancılı bir devirdir. O, eserlerini kaleme alırken yıkılmışlığın mahzunluğunda, diriliş kararlılığıyla halkının karşısına çıkmış bir aydın, bir mütefekkir sanatçıdır. ‘Ben edebiyatta yalnız sanata kail olmam. Yalnız sanata kail olsam, edebiyatı pek küçük görmüş olacağım. Hâlbuki o benim nazarımda o kadar büyüktür ki... Cehaletin, nasutî duyguların alçalttığı beşeriyet için onu haris addederim. Nazarımda edipler, insanlara, adiliklere karşı nefreti talim edecek mürşitlerdir...’ Diyen bir sanatçıyla karşı karşıya olduğumuzu hiçbir zaman unutmamalıyız. Bu açıdan bakıldığında o, bugün de bize söyleyecek çok şeyi olan yaşayan bir kişi olarak karşımızda durmaktadır. Mesela onun ilk defa 1914’te Tanin gazetesinde yayımlanan ‘Türklerin Millî Bayramı: Yeni Gün - 9 Mart’ başlıklı ‘Nevruz’u ‘Ergenekon Bayramı’ olarak anlatan yazısını hiç kesintisiz okuyarak ve gereğini yaparak bugünlere gelebilseydik şimdi toplum mühendislerinin tuzaklarına düşüp Nevruz bayramlarında birbirimizi incitmezdik. Bayramları hakikaten bayram olarak kutlardık. Ömer Seyfeddin’in İslâm’ı yanlış anlayan ve yanlış yorumlayıp yaşayanları ikaz ettiği hikâyelerinin, bugünün Müslüman’ını aynı tuzaklara düşmekten koruyucu etkisini görebilsek, İslâm’a ait olanla Arab’a ait olanı tefrik/ayırt eder İslâm’ın aydınlığında kurtuluşa ererdik. Onun “Efruz Bey” etrafında oluşturduğu hikâyelerinde Batı kolonizatörü bir aydın tipini anlattığını görür, bu tipin benzerlerinin bugün de yarın da insanımızı, insanlığımızı nasıl bizden çaldığını anlar, gafil olmazdık.”

 

Kastamonu Üniversitesi, 140. yaşında Ömer Seyfettin’i andı

Panel sonrasında; Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi eski Öğretim üyelerinden Dr. Nazlı Rânâ Gürel de Ömer Seyfettin’i anlatan şiirini okudu. İki saati geçen bir süre panelistleri dikkatle ve ilgiyle dinleyenler sorularıyla, panelistler de cevaplarıyla etkinliği anlamlı kıldılar. Panel sonrasında Ömer Seyfettin Kitapları Sergisine ilgi daha da yoğundu. Etkinliğe katılanlar toplu fotoğraf çektirirlerken bu tip etkinliklerin daha sık yapılmasında fayda var diyerek ilgi ve meraklarını da belirtmiş oldular. (İslâm Yaşar)

 

HABER İÇİN TIKLAYINIZ